27 Kasım 2010 tarihinde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği yayımlandığından bu yana İSG Hizmetlerini kimlerin vereceği, işyerlerinde bu hizmetleri verecek olan işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının çalışma sürelerinin kaç dakika olacağı konusunda bir türlü karar verilemedi.
2004 yılında çıkarılan ilk yönetmelikte çok tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanının ayda 36 saat ve kişi başına on dakika, tehlikeli sınıfta ayda 24 saat ve kişi başına 5 dakika, az tehlikeli sınıfta ayda 12 saate ilaveten kişi başına 5 dakika çalışmaları öngörülmüştü. TMMOB bu sürelerin az olduğunu iddia etmiş ve yönetmeliği Danıştay’a götürmüştü.
Uzman sayısının yetersizliği nedeni ile bu süreleri makul görmüştüm. İleride uzman sayısının artması ile çalışma süreleri artırılabilir diye düşünmüştüm. 2006 yılında 657 A sınıfı iş güvenliği uzmanımız vardı. Şimdi son sınavla beraber 25 bin A sınıfı iş güvenliği uzmanımız olacak. O halde sürelerin artması gerekmez mi? Hayır tam tersi bir gelişme yaşanıyor.
Çok tehlikeli sınıfta 50 çalışanı olan bir maden veya inşaat işinde ilk yönetmeliğe göre 44-34 dakika iş güvenliği uzmanı çalışacaktı, şimdi ise, 10 saat çalışması gerekiyor. İlk yönetmeliğe göre bin çalışanı olan çak tehlikeli sınıftaki bir işyerinde iki iş güvenliği uzmanı çalışmasıgerekirken şimdi bir uzman yeterli oluyor.
İş güvenliği uzmanlarının çalışma sürelerinin azaltılması iş kazalarının ve ölümlerin azalmasına yararı var mı?
İlk Yönetmelik OSGB kuracak olan ticari şirketin ortaklarından birinin A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı veya İşyeri Hekimi olmasını istiyordu. Şimdi vergi borcu olan, bankalardan kredi kartı alması bile yasaklanan, maaşında 40 tane haczi bulunan kişilere OSGB yetkisi verilmesine mevzuat engel olmuyor.
Hakim ve savcılık yapmamış hukuk fakültesini bitirmiş bir gün iş deneyimi olmayana noterlik yetkisi veriliyor mu? Yan yana aynı binada birden fazla noteri veya iki ayrı tıp merkezini gören var mı? OSGB’ler ve Eğitim Kurumları kuyumcular gibi yan yana açılmaya devam ediyor. Kuyumcular cumhuriyet altınını aynı fiyattan satarlar, çünkü satılan aynı şey, ama OSGB’lerin verdikleri hizmetlerin kalitesi aynı değil. İşverenlerin çoğu kaliteyi değil, ucuzu tercih ediyor.
Nasreddin Hoca parayı veren düdüğü çalar demişti. Siz parayı işverenden alacaksınız ve onu denetleyeceksiniz hem de Kanun ve yönetmelikte ki ifade ile etik ve mesleki bağımsızlık ilkesinegöre hizmetinizi yapacaksınız. Önerinizi makul sürede yerine getirmeyen işvereninizi gidip Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildireceksiniz. Eğer iş güvenliği belgeniz var ise kendinize makul süre verdikten sonra gidip kendinizi Bakanlığa ihbar edeceksiniz. Buna inanacak biri var mı?
Bir milyon 700 bin işyerinin denetlemesini 300 iş müfettişinden bekleyebilir misiniz?
Aylardır üç yönetmelikte yeni düzenlemenin yapılacağını sessizce bekleyenler, umutlanmayın. Yapılan bu eleştirilerin hiçbiri taslakta yer almıyor. Taslağın da şu anda Bakanlık ta mı, Başbakanlık ta mı olduğunu bilen yok.
Ben umutlanıyorum. Çünkü gücümün yettiği kadar bu yanlışlıkların düzeltilmesi için çaba gösteriyorum. Siz de çaba gösterin.
Her kes, İş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu olduğunun farkına varır ve durumdan vazife çıkarırsa hepimiz kazanacağız.
OSGBMED & İSGDEM Genel Müd.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
Mesut TORAMAN