İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve diğer sağlık personelinin görev ve sorumluluklarını düzenleyen yönetmeliklerde yine değişikliğe gidiliyor.
Sosyal taraflardan yönetmelikler ile ilgili görüşlerini, 1 Şubat’a kadar İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne iletmeleri istedi. Mart ayında bir değişiklik yapılacağı söyleniyor.
İlk yönetmelik 2004’de yayımlanmış ve bugüne kadar çıkarılan yönetmelikler Danıştay’a yapılan itirazlar sonucu defalarca iptal edilmiş ve her defasında sorun kanunlarda yapılan değişiklikler ile giderilmeye çalışılmıştı. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri’ni bir pasta ve pastadan pay kapmak olarak görenlerin talepleri ile yapılan değişiklikler, işin içinden çıkılmaz bir hale gelmesine neden oldu.
İlk yönetmelik işyerinde İSG alanında çalışılmış olmasını ve sonradan eğitim ve sınav ile belge alınmasını öngörüyordu. Sonradan eğitim sonrası kırk saatlik staj getirildi. Yani kursiyerler naylon staj yapmak zorunda bırakıldı.
Kurslara katılabilmek için iş deneyimi şartı getirilmeli veya iş deneyimi olmayanların uzmanlık sınavında başarılı olduktan sonra 6 ay gibi bir süre bir uzmanın yanında tam süreli sigortalı olarak, uzman yardımcısı olarak çalıştıktan sonra belgesi verilmeli.
Eğitim Kurumlarında bir günlük deneyimi olmayan mühendis ve teknik elemanlardan üniversitelerde iki yıl eğitim verdiklerini belgeleyenlere eğiticilik belgesi verilir iken, yıllarca çok tehlikeli sınıfta mesleğini yapan A sınıfı iş güvenliği uzmanlarından 5 yıl uzmanlık yaptıklarını belgelemeleri istendi.
Gerçek anlamda kursiyerlere yararlı olacak A sınıfı uzmanlardan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde çalışanlara eğitici belgesi verilmeli. Bugün ders veremeyecek pek çok eğitici, belgesini kiraya vermekte ve açıktan eğitim kurumlarından çok yüksek ücret talep etmekteler. Sırf bu nedenle her gün kapanan eğitim kurumlarını görmekteyiz.
İş güvenliği uzmanının eğitim, risk değerlendirmesi gibi çok zaman alan görevlerini ayda bir iki saatte yapamayacağı matematik olarak imkansız olduğu açıkça görülüyor. İlk yönetmelikte çalışma süreleri hesabında çalışan sayısı dışında tehlike sınıfına göre sabit saatler bulunuyordu. Yine bu sabit süreler ilave edilmeli.
İnşaatlarda şantiye şefleri 5, madenlerde teknik nezaretçiler en fazla maden sınıfına göre 5+5 toplam 10 yere bakabiliyorlar. Uzmanların ise, 80 ilde ayrı ayrı işyerlerinde çalışmalarına bir engel yok. Bu durum, işin evrak üzerinde bir imza olarak görülmesine yol açtı. İş güvenliği uzmanlarının az tehlikeli sınıfta 10, tehlikeli sınıfta 3 ve çok tehlikeli sınıfta en fazla 2 işyerine bakabilmeleri ve aylık çalışma sürelerini aşmamak kaydı ile İş güvenliği uzmanlığı yapabilmeliler. Bu takdirde haksız rekabet önlenmiş ve kalite yükselmiş olacaktır.
İş güvenliği uzmanlarının mevzuatta sözü edildiği gibi mesleki bağımsızlık ve etik kurallara uygun çalışabilmesi için ücretler işveren tarafından değil Bakanlık’ta kurulan bir fondan ödenmelidir. Bu hizmetlerin yerine getirilmesinde kayıt dışılığın önlenmesi nedeni ile de vergi kayıpları önlenecektir.
İlk yönetmelikte Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi kuracak olan şirket ortaklarından en az birinin A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olması gerekiyordu çok doğru bir yaklaşımdı, tekrar eskiden olduğu gibi Ortak Sağlık Güvenlik Birimi kuracaklardan A sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Belgesi şartı aranmalı.
Eğitim kurumu kuracak ticari şirketlerin kurucularından birinin yine eğitici belgesi şartı aranmalıdır.
Eğitim kurumları ve OSGB’ler, Bakanlık tarafından görevlerini mevzuata uygun yapıp yapmadıkları denetlenmesine devam edilmelidir. Ancak şekil şartları konusunda kurumlara gereksiz ceza puanları verilerek kurumların kapatılmaması gerektiğini ifade etmeliyim.
Mesut TORAMAN
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
İSGDEM ve OSGBMED
Yönetim Kurulu Başkanı