Bakanlık, İSG Şûra’sını toplayarak İSG Mevzuatını yenilemelidir. Şûraya tüm sosyal taraflar özellikle İSG Çalışanların örgütlerinin katılımı sağlanmalıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışanların görüş ve önerileri dikkate alınmadan yapılacak düzenlemelerin yeni sorunlar yaratacağı düşüncesindeyim.
Önerilerim:
1-İSG Hizmet Bedeli FON’dan ödenmeli:
Ücretini işverenden alan İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve OSGB’ lerin önerilerinin işverenlerin büyük bölümü tarafından yerine getirilmediği görülüyor. Bu nedenle İSG Hizmeti verenlerin işverene karşı sorumlu tutulası doğru değildir.
İSG Hizmetleri bedeli, SGK Primlerinden ayrılan paylardan oluşacak fondan ödenmelidir. İşverenler istedikleri takdirde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimini değiştirebilmelidirler. Ancak, İSG Çalışanının değiştirilmesinden sonra İş Müfettişleri o işyerinde denetim yapmalı ve ihmali görünenlere (İşveren, İSG Çalışanı, OSGB) mevzuatta belirlenen idari para cezalarını vermelidirler.
2- Ulusal İSG Konseyinin yapısı değiştirilerek, özerk bir Kurum haline getirilmeli:
Konsey strateji ve hedef belirlemekle kalmamalı aktif olarak Mevzuatın hazırlanması ve uygulanmasında görev almalıdır. Konsey Genel Kurulu strateji ve Mevzuat önerilerini hazırlamalı, Konsey Üst Kurulu ise, İSG Uygulamalarını izlemeli ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır. Üst Kurulun özerk ve demokratik yapısı gereği siyasi baskılardan ve endişelerden uzak kalacağını beklenmelidir.
Konsey Üst Kurulu Üyeleri:
– BAKANLIK, SGK, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, İSGGM yetkilileri,
– İşçi, İşveren ve Kamu Çalışanları Konfederasyonlarından birer temsilciden oluşmalı,
Konsey Genel Kurulu:
– BAKANLIK, SGK, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, İSGGM yetkilileri,
– İşçi, İşveren ve Kamu Çalışanları Konfederasyonlarından birer temsilci,
– Sigorta şirketlerinden bir temsilci
– Sağlık, Milli Eğitim vb. ilgili Bakanlık yetkilileri
– TOBB temsilcisi
– TMMOB, TTB temsilcileri
– İSG Profesyonellerini Kurumsal ve Bireysel temsil eden birer STK temsilcisi, Konsey Genel Kurulunda yer almalıdır.
3- OSGB kuruluş ve yetkileri yeniden düzenlenmeli:
OSGB kurucu veya ortaklarından en az biri, 5 yıllık A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı veya İşyeri Hekimi olmalıdır. OSGB ortaklık yapısında çoğunluk hisse (> % 50), bu şartları taşıyan Hekim veya İş Güvenliği Uzmanın olmalıdır. OSGB Yetki sınırı, 80 km. yarıçaplı alan olmalıdır. OSGB ler, aynı işverene/şirkete ait farklı illerdeki işyerlerine hizmet sunabilmelidir.
Mevzuata aykırı çalışan OSGB’lere ceza puanı yerine, idari para cezası verilmelidir. Bu para cezaları da OSGB nin vereceği teminattan direk kesilebilmelidir. Bu denetim ve cezalar Konsey Üst Kurulu tarafından yerine getirilmelidir. OSGB kuracak olan firmalardan 100.000 TL teminat alınmalıdır
2-49 çalışanı olan az tehlikeli ve tehlikeli sınıftaki işyerlerine işyeri hekimliği hizmeti, Kamu Sağlık Kuruluşları ile İşyeri Hekimi Belgesine haiz aile hekimleri tarafından verilmesi sağlanmalıdır.
Bu işyerlerine Sağlık Taramaları, Toplum Sağlığı Merkezleri ile Sağlık Bakanlığının yetkilendirdiği Sağlık Kuruluşları tarafından bedeli Bakanlık tarafından ödenerek yapılmalıdır.
4- İş güvenliği uzmanlarının hangi sektörlerde çalışma yapacaklarına dair Sektörel düzenleme geciktirilmeden yapılmalı.
18.12.2014 Tarihinde İSG Hizmetleri Yönetmeliğinin 5. Maddesinde ” İşveren, sektörel düzenleme çerçevesinde maden ve yapı ile diğer sektörlerde öncelikli olarak hangi mesleki unvana sahip iş güvenliği uzmanlarının ve bunların yanında görev yapacak diğer mesleklere sahip iş güvenliği uzmanlarının belirlenmesine dair usul ve esaslar Bakanlıkça düzenlendikten sonra sektörel iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olan iş güvenliği uzmanı görevlendirmek zorundadır.” Şeklinde bir değişiklik yapıldı. Sektörel iş güvenliği uzmanı olacakların sınavla bu belgeyi almalarını ve vizelerin 5 yılda bir sınavla yapılması yararlı olacaktır.
İş güvenliği uzmanlarının görevleri Kanunda rehberlik danışmanlık, Yönetmelikte rehberlik olarak tanımlanmıştır. İGU Rehber değil, Danışman olmalıdır.
5- İşverenlere yapılmakta olan Finansman desteği yeniden gözden geçirilmeli.
İSG Kanununun 7. Maddesi gereği 24.12.2013 tarihinde çıkarılan yönetmelikle Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ne finansman desteği veriliyor. Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de destekten faydalanmasına karar verebiliyor.
Geçen dört yıl içinde bu destekten yeterince işverenler faydalanamadı. Faydalanılamamasının iki nedeni var.
- -Bu işyerlerinin büyük bölümü hiç hizmet almadığı için destek talebinde de bulunmadılar.
- -Yönetmelikteki bürokrasi nedeni destek almadı.
Bu yıl yapılan düzenleme ile az tehlikeli işyerlerinden 50 dan az çalışanı olan işverenler 16 saatlik uzaktan eğitim alarak iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti almayabilecekler.
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin büyük bölümü Ocak 2013 den buyana İSG Hizmeti almadıkları için idari para cezası ile karşı karşıya bulunuyorlar. Cezalı durumdaki işverenlerin birikmiş cezaları alınamayacak boyutta olduğu için ya yapılandırma veya af geleceğini söylemek kehanet değil. İki çözüm de sorunu çözmez.
Çözüm: Kanunda 10 çalışan ibaresi, 50 çalışan olarak değiştirilmeli, İSG Katip’te Sözleşmesi olan iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personeli ve OSGB sözleşmesinin çıktısını alarak Bakanlıktan işverene ödenen desteği İSG çalışanının alması hükmü getirilmelidir. Yönetmelikte belirlenmiş olan desteğin de yeterli seviyeye çıkarılması uygun olacaktır. 2013 yılından buyana İSG Hizmeti almayan ve cezalı duruma düşmüş 400.000 işyerinin sistem içine alınması sağlanmalıdır.
6- Mesleki Eğitim ve Mesleki Yeterlilik Konusu yeniden düzenlenmeli.
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde çalışanlara verilmesi öngörülen mesleki eğitimler verilmeyip belli bir ücret karşılığı belge düzenlenmektedir. Yönetmelik kaldırılmalı yerine Mesleki Yeterlilik Sınavlarına yönelik akredite eğitim kurumları ile ilgili yönetmelik çıkarılmalıdır. Bu Eğitimlerde Milli Eğitim Bakanlığı Meslek Liseleri yer almalıdır.
7- İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimleri 5 yılda bir sınavlara katılarak belgelerini vize ettirmeli.
8- 2-49 çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinin işveren veya vekillerine verilen eğitimler için bir kısıtlama ve mecburiyet konulmamalı Eğitimler; 90 saat uzaktan eğitim, 18 saat örgün eğitim olmalı. Eğitimi veren Kurum ile sınavı yapacak kurumun aynı olması sakıncalıdır. Sınavların İş Güvenliği Uzmanlarında olduğu gibi ÖSYM tarafından yapılması doğru olur.
9- SGK ve Vergi borcu bulunan OSGB, İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimlerinin İSG KATİP’te işlem yapmaları engellenmelidir.
10- Meslek Hastalıkları tanısını koyacak sağlık hizmeti sunucuları ile ilgili Yönetmelik en kısa zamanda çıkarılmalıdır.
İşyeri Hekimi de, Aile Hekimi ve sağlık hizmeti sunucuları gibi, e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemine entegre olmalıdır. İşyeri hekimleri, e-Nabız üzerinden çalışanın sağlık gözetimini yapmaları halinde meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi, çalışanların kullandıkları ilaçlar, yapılan tetkikler ve raporlar sağlıklı olarak kayıt altına alınabilecektir.
2 milyon inşaat işçisinin, çalışma hayatı boyunca onlarca işverenin çalışanı olduğunu ve işverenlerinin sağlık raporlarını 15 yıl süre ile düzenli muhafaza edemediklerini biliyoruz. Aynı yıl içinde birden çok işyerinde çalışan inşaat işçisine her işyerinde aynı yıl içinde röntgen çektirildiğini ve sağlık tetkikleri istendiğini üzülerek izliyoruz. Yapılan bu tetkik ve röntgenlerin 15 yıl işverenince muhafazası mevzuat gereği, ancak İşverenin bu sorumluluğunu yerine getirebilmesi olanaksızdır.
50 den az çalışanı olan tehlikeli ve az tehlikeli sınıftaki işyerlerinin işyeri hekimliği, işyeri hekimliği belgesine sahip aile hekimlerince ücretsiz yapılmalıdır. Aile hekimleri görevli oldukları işyerlerinin çalışanları sayılarına göre ek ücretlerini Bakanlık’tan almalıdırlar. Diğer işyerlerinde görevli işyeri hekimlerinin e-Nabız kişisel Sağlık Sistemine gerekli sağlık kayıtlarını girebilmeleri sağlanmalıdır.
Saygılarımla
Mesut Toraman