Başbakan Ahmet Davutoğlu iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılacak çalışmaları dört başlıkta toplayarak, ekim ayında tüm sosyal tarafların katılacağı bir toplantı yapılacağını, hükümetin İSG Mevzuatı’nda yapacağı yeni düzenlemeler konusunda toplumun tüm kesimlerini dinleyeceğini ifade etti. Son derece doğru bir yaklaşım olduğunu belirtmek isterim. İSG kültürünün oluşması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir.
Sayın Başbakan’ımızın hazırlayacağı yol haritasına bir katkısı olur düşüncesi ile mevzuattaki İSG sorunları ile düşüncelerimi sizler ile de paylaşmak istedim.
1- Beş çalışanı olan inşaat veya madende görevli iş güvenliği uzmanının yılda 12 saat işyerinde görev yapması ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimini yılda en az 16 saat vermesi yönetmelik gereğidir. Uzman yılda çalışması gereken 12 saatlik sürede, 16 saatlik İSG eğitimini nasıl verecek? Bu çelişkinin düzeltilmesi gerekir. İlk yönetmelikte, 36 saat ve her işçi için ayda on dakika çalışması gerekiyordu. O tarihlerde 657 A Sınıfı iş güvenliği uzmanı için bu süreler istenir iken bugün 25 bin A Sınıfı iş güvenliği uzmanı var iken çalışma süresinin düşürülmesi değil artırılması gerekmez mi?
2- İş güvenliği uzmanının, önerisini yerine getirmeyen işvereni bakanlığa bildirmesini mevzuat istiyor. Bugüne kadar kaç uzman ücretini aldığı işverenini Bakanlığa bildirdi? Bu mümkün mü? SGK primlerinden ayrılacak bir paydan oluşacak bir fondan İSG hizmetlerinin bedeli bakanlık tarafından ödenmesi doğru olur.
3- Çalışanların işe girerken sağlık raporu almaları gerekiyor. İşyeri hekiminin bu raporu verebilmesi için gerekli sağlık tetkiklerinin kamu sağlık kuruluşlarında yaptırılması gerekiyor. OSGB’ler bu hizmeti yetkileri olmadığı halde ve uygun olmayan şartlarda veriyorlar ve işverenlerden ücret alıyorlar. OSGB’lerin sağlık taramaları yapmaları yasak iken neden bu OSGB’lere göz yumuluyor? Sağlık Bakanlığı’nın bu tetkikleri ücretsiz olarak vermesi düşünülebilir.
4- İlk yönetmelikte OSGB ve eğitim kurumlarını kuracak şirketlerin ortaklarından en az birinin işyeri hekimi veya A sınıfı iş güvenliği uzmanı olması gerekiyordu. Sonradan bu şart kaldırıldı ve bu işi kar amacı güdenlerin işi haline getirildi. Mevzuata uygun hizmet vermeyen piyasa rekabetine açık bu kurumlar sistemi çökerttiler. OSGB’lerin kurucu ortaklarından çoğunluk hissesine sahip A Sınıfı iş güvenliği uzmanı olması şartı tekrar geri getirilmeli.
5- 2009 yılında çıkarılan kanun ve yönetmeliklere göre inşatlarda çalışan ustaların Mesleki Yeterlilik Kurumu’nca veya yetki verdiği kurumlar tarafından mesleki eğitim verilmesi gerekiyor. Şehircilik İl Müdürlüğü 30 TL karşılığında 2017’ye kadar geçerli olacak mesleki eğitim belgesi yerine geçecek belge veriyor. Bu durumu doğru bulmuyorum.
6- Tehlikeli ve az tehlikeli sınıfta çalışanlardan mesleki eğitimi olmayanların çalışması yasak. Eğitim verilmeden meslek liseleri ve halk eğitim merkezlerinden aracı kişi ve kuruluşlardan ‘mesleki eğitim belgeleri’ düzenleniyor. Mesleki eğitim belgelerinin alınmasına, İSG hizmetlerinin verilmesine, esnaf ve sanatkârlar odaları ile bazı muhasebeciler aracılık yapıp bu hizmetlerin gereği gibi yapılmadan ucuza alınmasını sağladıkları biliniyor. Bakanlık tarafından yetki verilen eğitim kurumları mesleki eğitimleri verebilirler.
7- Torba kanun ile 2 ila 9 çalışanı olan az tehlikeli sınıfta bulunan işyerlerinin iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli bulundurmayacaklar. 2-9 çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işverenlere verilecek eğitimlerin bakanlığın sıkı denetiminde yetkili eğitim kurumlarınca verilmesi sağlanmalıdır.
8- Noterin yanına noter, tıp merkezinin yanına tıp merkezi açılamıyor. OSGB’ler ise aynı bina veya yan yana işyerlerinde kuruluyorlar. OSGB’ler için de ihtiyaca yetecek kadar OSGB kurulabilmesi için bir planlama yapılmalıdır.
9- 2015’de Bakanlık tarafından diğer sağlık personeli belgesi olmayanlar çalışamayacaklar. Henüz eğitim programları yayımlanmadı. İş güvenliği uzmanı yetiştiren eğitim kurumlarının bu eğitimleri vermeleri mevzuat gereği. Yönetmelikte değişikliğe gidilerek bu eğitimleri bir kısım Eğitim Kurumları’na verileceği duyumları var bu doğru bir yaklaşım değil.
10- İş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşması ve taşeron ve rödovans sorununa kalıcı bir çözümün bulunması için sivil toplum kuruluşlarının yapılacak olan toplantıya davet edilmesini ve dinlenilmesini bekliyorum.
OSGBMED & İSGDEM Genel Müd.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
Mesut TORAMAN