İSG Konseyinin hedeflerinin başında, 2008 e kadar İSG Kanunun çıkarılacağı vardı. 2012 yılında İstanbul Esenyurt’ta meydana gelen çadır yangından sonra, Başbakanlıkta dört yıl bekleyen bir türlü Meclise gönderilemeyen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu TBMM’ye gönderildi ve Meclis tatile girmeden 20 Haziran 2012 günü Kanunu kabul etti. Resmi gazetede 30 Haziran 2012 de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun öngördüğü yönetmelikler ise 29 Aralık 2012 tarihinden itibaren yayımlanmaya başlandı. Her yıl haziran ayının ikinci haftasında Meclis tatile girmeden çıkarılan Torba Kanunlara yıl içinde tartışılmayan toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren İSG ile ilgili kanunlarda değişiklik önerileri Torba kanunlara ilave edildi ve itirazlar dinlenmeden değişiklikler yapıldı.
Özetle İSG Mevzuatı altı yılda yamalı bohça haline geldi ve yama tutmaz oldu.
İSG Mevzuatında değişiklik yapılacaksa öncelikle tüm çalışanlar ve örgütleri dinlenmeli.
100.000 İSG Çalışanı bugüne kadar seslerini örgütlü olarak duyuramadılar. Nedeni üzerinde tekrar durmak istemiyorum.
1-İSG Mevzuatı sil baştan yenilenmeli:
Ücretini işverenden alan İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve OSGB’ lerin önerilerinin işverenlerin bir bölümü tarafından yerine getirilmediği görülüyor. Bu nedenle İSG Hizmeti verenlerin işverene karşı sorumlu tutulası doğru değildir.
İSG Hizmetleri bedeli, SGK Primlerinden ayrılan paylardan oluşacak fondan ödenmelidir. İşverenler istedikleri takdirde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimini değiştirebilmelidirler. Ancak, İSG Çalışanının değiştirilmesinden sonra İş Müfettişleri o işyerinde denetim yapmalı ve ihmali görünenlere (işveren, İSG Çalışanı, OSGB) mevzuatta belirlenen idari para cezalarını vermelidirler.
2- ULUSAL İSG KONSEYİ’ nin yapısı değiştirilerek özerk bir Kurum haline getirilmeli:
Konsey strateji ve hedef belirlemekle kalmamalı aktif olarak Mevzuatın hazırlanması ve uygulanmasında görev almalıdır. Konsey Genel Kurulu strateji ve Mevzuat önerilerini hazırlamalı, Konsey Üst Kurulu ise, İSG Uygulamalarını izlemeli ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır. Üst Kurulun özerk ve demokratik yapısı gereği siyasi baskılardan ve endişelerden uzak kalacağını beklenmelidir.
Konsey Üst Kurulu Üyeleri:
– ÇSGB, SGK, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, İSGGM yetkilileri,
– İşçi, İşveren ve Kamu Çalışanları Konfederasyonlarından birer temsilciden oluşmalı,
Konsey Genel Kurulu:
– ÇSGB, SGK, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, İSGGM yetkilileri,
– İşçi, İşveren ve Kamu Çalışanları Konfederasyonlarından birer temsilci,
– Sigorta şirketlerinden bir temsilci
– Sağlık, Milli Eğitim vb. ilgili Bakanlık yetkilileri
– TOBB temsilcisi
– TMMOB, TTB temsilcileri
– İSG Profesyonellerini Kurumsal ve Bireysel temsil eden birer STK temsilcisi, Konsey Genel Kurulunda yer almalıdır.
3- OSGB kuruluş ve yetkileri yeniden düzenlenmeli:
OSGB kurucu veya ortaklarından en az biri, 5 yıllık A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı veya İşyeri Hekimi olmalıdır. OSGB ortaklık yapısında çoğunluk hisse (> % 50), bu şartları taşıyan Hekim veya İş Güvenliği Uzmanın olmalıdır. Diğer Sağlık Personeli, zorunluluk kapsamından çıkarılmalıdır.
OSGB Yetki sınırı; 80 km. yarıçaplı alan olmalıdır. OSGB ler, aynı işverene/şirkete ait farklı illerdeki işyerlerine hizmet sunabilmelidir.
OSGB’ler, İSG sektöründeki tüm hizmetlerini (İlkyardım, Hijyen Laboratuvarı, Periyodik kontrol hizmetleri ) Şirket olarak aynı adreste yürütebilmelidirler.
Mevzuata aykırı çalışan OSGB’lere ceza puanı yerine, idari para cezası verilmelidir. Bu para cezaları da OSGB nin vereceği teminattan direk kesilebilmelidir. Bu denetim ve cezalar Konsey Üst Kurulu tarafından yerine getirilmelidir.
2-49 çalışanı olan az tehlikeli ve tehlikeli sınıftaki işyerlerine işyeri hekimliği hizmeti, Kamu Sağlık Kuruluşları ile İşyeri Hekimi Belgesine haiz aile hekimleri tarafından verilmesi sağlanmalıdır.
Bu işyerlerine Sağlık Taramaları, Toplum Sağlığı Merkezleri ile Sağlık Bakanlığının yetkilendirdiği Sağlık Kuruluşları tarafından bedeli Bakanlık tarafından ödenerek yapılmalıdır.
OSGB kuracak olan firmalardan 100.000 TL teminat alınmalıdır.
4- İş güvenliği uzmanlarının hangi sektörlerde çalışma yapacaklarına dair Sektörel düzenleme geciktirilmeden yapılmalı.
5- İşverenler İSG hizmetini almakta zorlanmaktadırlar. Yeterli Finansman desteği sağanmalıdır.
Mevzuattaki uygulamada finansman desteği yetersiz kalmakta ve uygulanmasındaki zorluk nedeni ile işverenler bu destekten yararlanamamaktadırlar. Yönetmelikteki uygulamanın basitleştirilmesi ve yeterli destek sağlanmalıdır.
2013 yılından buyana İSG Hizmeti almayan ve cezalı duruma düşmüş 470.000 işyerinin sistem içine alınması sağlanmalıdır.
6- Mesleki Eğitim ve Mesleki Yeterlilik Konusu yeniden düzenlenmeli:
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde çalışanlara verilmesi öngörülen mesleki eğitimler verilmeyip belli bir ücret karşılığı belge düzenlenmektedir. Yönetmelik kaldırılmalı yerine Mesleki Yeterlilik Sınavlarına yönelik akredite eğitim kurumları ile ilgili yönetmelik çıkarılmalıdır. Bu Eğitimlerde Milli Eğitim Bakanlığı Meslek Liseleri yer almalıdır.
7- İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimleri 5 yılda bir sınavlara katılarak belgelerini vize ettirmeli.
8- 2-9 çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinin işveren veya vekillerine verilen eğitimler için bir kısıtlama ve mecburiyet konulmamalı ancak Bakanlık tarafından sınav yapılması zorunluluğu getirilmelidir.
9- SGK ve Vergi borcu bulunan OSGB, İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimlerinin İSG KATİP’te işlem yapmaları engellenmelidir.
10- Meslek Hastalıkları tanısını koyacak sağlık hizmeti sunucuları ile ilgili Yönetmelik en kısa zamanda çıkarılmalıdır.
Saygılarımla
Mesut TORAMAN